|
|
 |
O-6 YAŞ ÇOCUĞUN
SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİMİ

(0-1 AY )
Anne çocuk arasında oluşan duygusal bağın temeli bebeklikte atılır. Bunun sağlıklı gelişmesi için bebeğin annesine ve ortama güven duyması gerekir. Bu güven ihtiyaçların düzenli ve sevecen bir şekilde karşılanması ile oluşur. Bebeklikte oluşan bağ, temel güven duygusu ve bebeklerin doğuştan sahip oldukları huyları duygusal gelişimin temelini oluşturur.
Bebeği ağladığında rahatlatırken aynı zamanda neden ağladığıyla ilgili konuşun. “Ne oldu Esra’cım, diğer bebekler ağladığı için mi ağlıyorsun?” gibi.
Empati, başkalarının ne hissettiğini anlamak ve ilgilenmektir. Siz bebeğin ihtiyaçlarına anında, sürekli ve sevecen bir şekilde cevap verirseniz empatiyi öğretmeye başlamışsınız demektir. Mutsuz olduğunda rahatlatırsanız, ilerde aynısını size yapmaya başlayacaktır. Mutsuz olduğunuzda bir oyuncağını verecektir ya da sırtınızı sıvazlayacaktır.
Bebekler bu dönemde dokunulmaya sarılmaya ihtiyaç duyarlar. Dokunmanın beyin gelişimine de faydası vardır. Bebeği her tutuşunuzda yumuşak bir şekilde dokunun. Ona sevildiği ve istendiği mesajı verilmiş olur. Yumuşak dokunuşlar bebeği rahatlatır ve stresi azaltır. Sakin olduğunda etrafında olup bitenlerle daha ilgili olacaktır. Bebek masajının da yararları bilinmektedir. Özellikle de düşük kilolu doğan bebeklerin iştahını açtığı ve hızla gelişim gösterdikleri araştırmalarla kanıtlanmıştır. Hatta kabızlık çeken bebekleri de rahatlattığı ve ağrıyı azalttığı görülmüştür. Her gün dokunun ve dokunurken de konuşmayı ihmal etmeyin. Örneğin, “Şimdi senin kollarını elliyorum, bacaklarını yukarı kaldırıyorum.��? gibi. Babaların da dokunması, tutması ve sarılması önemlidir.
Bebeğin nelerden hoşlandığını da öğrenmek gerekir. Farklı dokunma şekillerine karşı tepkisi ne, neler onu güldürüyor, neler kızdırıyor gibi. Bazısı dokunmaya hassas olabilir, yumuşak dokunmayı tercih eder bazısı da sıkıca sarılınmasından hoşlanır. Bebeklere duyguları öğretmenin bir yolu da onun duygularının ne olduğunu fark etmek ve bildiğinizi ona fark ettirmektir. Bunun için iyi bir gözlemci olmak gerekir. Olaylar karşısında ne yapıyor gözlemleyin ve neler söylüyor dinleyin.
Sürekli “Şimdi ne hissediyor?”, “Bu hissettiklerine nasıl cevap verebilirim?”, “Onu anladığımı nasıl gösterebilirim?“ sorularını kendi kendinize sorun.
Örneğin, bebek size gülümsediğinde siz de ona gülümseyin, başınızı sallayın ve onunla konuşun. Bu başkalarıyla nasıl ilgilendiğinizi ve onu ne kadar çok sevdiğinizi gösterir.
( 1-3 AY )

Duyguları taklit edebilmeleri için oyun oynayın. Örneğin, bebeğin yüzünü kendi yüzünüze yaklaştırın. Size bakmasını sağlayın. Duyguları gösteren çeşitli yüz ifadeleri yapın. Sizin yüz ifadelerinizi taklit ettiğinde takdir edin.
Bebek çeşitli duygularını yüz ifadeleriyle gösterdiği zaman ne anlama geldiğini bulmaya çalışın ve ne olduğunu anladığınızı belirtin. Örneğin, “Babanın gelmesine çok mu sevindin. Aferin sana.��? gibi.
Bebeklerin size gülümsemelerine karşılık verin. Bebeklerin gülmelerini sağlayacak oyunlar oynayın. Örneğin, battaniye üzerinde yatar vaziyette yerleştirin. Yavaş yavaş ellerinizi ona doğru uzatın. Gıdıklamaya başlayın. Bebeğiniz gülümseyecek mi izleyin.
Duygularını gösterdiklerini fark ettiğinizde siz de anladığınızı ifade edin ve konuşarak ona fark ettirmeye çalışın. Örneğin, oyuncak ayı gördüğünde heyecanlandığını, ilgilendiğini gördüğünüzde sizin de heyecanlandığınızı gösterin. “Ooo ne tatlı ayıcık, değil mi?��? diyebilirsiniz.
( 3 - 6 AY )

Çok yüksek bir ses karşısında şaşırıp ağlamaya başladığında siz ona sarılın, sırtını yavaşça sıvazlayın. “Ne gürültü değil mi? Endişelenme sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim.��? diyebilirsiniz. Böylece bebek kendini güvende hissedecektir. Sizin onu anladığınızı bilecektir.
Cee ee oyunları (saklama-bulma) oynayın. Bu bebekleri heyecanlandırır ve hoşlarına gider.
Aynaya bakmak hem eğlenceli hem de kendini farklı açıdan tanımasını sağlar. Aynaya baktığınızda çeşitli şeyler yapabilirsiniz. Örneğin gülebilirsiniz, vücudunuzun farklı kısımlarını sallayabilirsiniz, dudaklarınızla ses çıkartabilirsiniz. Çeşitli komik yüz ifadeleri yapabilirsiniz. Aynadan bebekle konuşun. “Seni görebiliyorum. İşte ordasın��? gibi
Duygusal gelişim duyguların ifadesi ve başkalarıyla ilişkiye geçmeyi içerir. Özellikle de anne-baba veya bakıcılarla karşılıklı duygusal bağı kapsar. İlgili sıcak yakın anne baba davranışı bebeğin gelişimine olumlu katkı yapar. Bebek de bu davranışa olumlu cevap verir. Karşılıklı davranışlar duygusal bağı oluşturur. Bu bağın sağlıklı olması sosyo duygusal gelişim için önemlidir.
Yakın duygusal bağ kurabilmek için oyunlar oynayın. Örneğin, bebeği kollarınızla sıkıca yukarı kaldırın. “Burun burun çarpışan burunlar��? deyin. “Çarpışan��? dediğinizde burunlarınızı birbirine değdirin. Oyuna devam edin. Diğer seferlerde 2 defa değdirin, 3 defa değdirin.
Güzel duyguları ifade etmek için oyunlar oynayın. Örneğin, yemek hazırlarken “Şimdi sütü bulmamız lazım��?. Buzdolabını açın ve “Ihmmm harika sütü çok severim. “ deyin. Başka yiyecekler için de yapın

(12-15 AY )
Ayrılma endişesi yaşayan çocukların endişesini ciddiye alın. Çok büyük ve olumsuz tepkiler vermeyin. Örneğin, “Ne aptal şeysin��?. “Bana böyle yapıştığında çok kızıyorum��? gibi. Anlayışla ve sabırla karşılayın. Örneğin, “Biliyorum benden ayrılmak istemiyorsun. Hemen geleceğim, seni seviyorum.“ gibi.
Net bir şekilde döneceğinizi söyleyin.
Siz etrafındayken güvende hissetmesini sağlayın. Onu sevdiğinizi söyleyin. Kısa süreli ayrılıklarla başlayın. Kapının arkasına veya başka odaya geçin daha sonra da kısa süreli evin dışına çıkın. O fark etmeden kaçmayı denemeyin. Sizi göremediğinde daha fazla güveni sarsılacaktır. Güvenli ellere bıraktığınızda suçluluk hissetmeyin. Kendi duygu ve endişelerinizi gözden geçirin. Siz ne kadar hazırsınız bu ayrılığa bir düşünün. Çocuk sizin endişeli olduğunuzu hissederse daha fazla endişeli olur.
Cee oyunları oynamaya devam edin. Saklanma sürelerini her seferinde uzatabilirsiniz.
Evin içinde başka işle uğraşırken bile yanında olduğunu hissettirmek ve size güven duymasını sağlamak için çeşitli yollar deneyebilirsiniz. Mesela siz yemek yaparken onun da bir şeyle meşgul olmasını sağlayın. Örneğin, “Sen de kitabına bak istersen ��? deyin. Siz çalışırken aynı zamanda konuşun ki orda olduğunuzu bilsin.
(15-18 AY )

Kendini algılama (özgüven- self esteem) duygusal uyumu, davranışları tutumları etkiler. Bir beceri kazanıldığında kendi algılamamız etkilenir. “Yapabilirim��?, “Başarabilirim��? duygusu elde edilir. Çocuklar deneme yanılmalarla kendi becerilerinin farkına varırlar. Başkalarıyla ilişkisi sonucunda da kendini tanımaya başlarlar. Anne babanın çocuğun doğru sağlıklı benlik kavramı edinmesinde rolü büyüktür. Yapabilirim duygusunun yanı sıra sevildiğini hissetmesi sonucunda olumlu benlik kavramı geliştirirler. Çocuğa sevildiğini hissettirin. Başarı hissini tattırın. Çocuğunuza söylediğiniz şeylere dikkat edin. Çabalarını takdir edin sonuca odaklanmayın. Örneğin, “Bir daha ki sefere daha iyi yaparsın��? yerine “Bu resmi yaparken çok çeşitli renkler kullanmışsın, çok beğendim��? gibi. Çocuğun kendi ile ilgili olumsuz/yanlış düşüncelerini düzeltin. Örneğin “makasla iyi kesemediği için “ben kötü biriyim��? diyen çocuğa, “Makas kullanman için daha fazla çalışman gerekebilir. Birlikte yapabiliriz.��? gibi.
İlgili ve sevecen olun. Kendisiyle gurur duyduğunuzu söyleyin. Doğru ve olumlu geribildirimler verin. Örneğin “Kızgın olduğunun farkındayım, bağırmadan hallettiğine sevindim��? gibi. Sıcak bir ev ortamı sağlayın rekabeti değil, işbirliğini teşvik eden oyunlar oynamasını sağlayın.
Ayna oyunlarına devam edin. Bu tür oyunlar kendini daha fazla tanımasını sağlar. Aynaya bakarak söylediğiniz hareketleri yapmasını isteyin. (gülümse, ağzını aç ve kapa, dişlerine bak, gibi) (18-24 AY )
Çocukların itiraz etmeleri, “hayır��? demeleri bağımsızlaşma isteğinin bir sonucudur. Çocuklar bağımsızlaşırken kendini kontrol etmesini geliştirmede anne babanın yönlendirmesine ihtiyaç duyarlar.
Anne-babaların yapabilecekleri:
Hayır kelimesini azaltmak için ortamı düzenleyin. (“Kırılacak eşyaları ortadan kaldırın.��?)
Hayır kelimesini az kullanmaya çalışın. Olumlu cümleleri tercih edin. (“Bisikletinle sokağa inme yerine bisikletini kaldırımda sür.��? )
Sabırlı olun.
Aşırı koruyucu olmayın. ( Onun kendi kendine yemesine izin verin. Siz yedirmeyin.)
Sevecen bir dille hangi davranışların kabul edilir hangilerinin olmadığını belirtin. Basit kurallar ve sınırlamalar getirin.
Onlardan ne beklendiğini bilirlerse kendilerini daha güvende hissederler. Bunu yaparken çocuğun güvende olduğundan emin olun. Güvenli olmayan bir davranışa engel olun, sarılın ve neden istemediğinizi söyleyin. Örneğin, “Hayır, masaya tırmanmak yok, düşebilirsin��?. Ses tonunuzdan “hayır��?ı anlayacaktır. Ona sarıldığınız için de onunla ilgilendiğinizi ve onu korumak istediğinizi anlayacaktır.
İstenmeyen davranış yerine ne yapabileceğini sınırlar çerçevesinde söyleyin. Seçenek verin. Örneğin “Tırmanmak istiyorsan, koltuğa tırmanabilirsin.��?
Davranışlarınızla örnek olun. Bilin ki çocuklar sizin her davranışınızı taklit ederler.
“Hayır��? dediğinizde sebebini açıklayın.
Çocuğun arkadaşlarıyla bir araya gelmesini sağlayın. Paylaşma ile ilgili sorun olmaması için ekstra oyuncak ve malzemeleri hazır edin.
Arkadaşlarıyla sarılma oyunu oynayabilirsiniz. Önce siz bir çocuğa sarılın sonra da o diğer arkadaşa sarılsın. Sonra arkadaşlıklardan bahsedin. “Ayşe’yi seviyorsun değil mi?��?, “Ne güzel sarıldın��? gibi. “Ahmet senin arkadaşın. Sana sarılmasından hoşlandın mı?��? gibi.
Taklit becerilerini geliştirmek için oyun oynayın. Örneğin çocuğun önüne 2 -3 tane bebek veya içi doldurulmuş hayvan oyuncaklar verin. Bir tanesini kucağınıza alın, onu okşayın. “Senle oynamak çok eğlenceli. Sana sarılmayı seviyorum. Tüylerini çok beğeniyorum“ deyin. Aynısını çocuğun yapmasını isteyin. Onu sevmesini öpmesini isteyin. Daha sonra kendi kendine de oynayacaktır. Veya bebeği giydirme, yıkama, uyutma gibi davranışları taklit etmesini sağlayın.
Utangaç olan çocuğa yaklaşırken anne-babalar bazı şeylere dikkat etmelidirler. Örneğin, başkalarına çocuğun utangaç olduğunu söylemeyin. Onda güven duygusunu geliştirin. Sosyal olması için zorlamayın ancak sosyal ortamlara sokun. Arkadaş edinmesini teşvik edin. Utangaç olduğu için eleştirmeyin.
Başkalarına yardım ettiklerini gördüğünüzde duygularını fark edin, duygularını isimlendirin ve siz de kendi duygunuzu açıklayın. Örneğin, “Ahh Ali düştü, çok üzüldün farkındayım, ona sarılışını ve yardım edişini gördüm, çok beğendim. Kalkmasına yardım mı ediyorsun ?��? gibi.
Kıskançlık duygusu ile başa çıkabilmesi için destek olun.
Örneğin, kardeşi olduğunda bu duygular daha da şiddetlenir.
Duygularını normal olarak kabul edin. Olumsuz bir duygu olarak görmeyin. Kardeş gelmeden önce diğer çocuğu bu fikre alıştırın. Bebek doğduktan sonra bakımına yardımcı olması için onu teşvik edin. Yardımcı olduğunda takdir edin. Büyük çocuğa da özel olarak ilgi gösterin. Karşılaştırma yapmayın.
Duyguları tanımaya yönelik oyunlar oynayın. Örneğin okuduğunuz kitaptaki kahramanların yüz ifadelerini birlikte anlamaya çalışın. Kızgın mı, üzgün mü, mutlu mu gibi. Veya o gün yaşadığınız bir olayla ilgili duygularınızı paylaşarak örnek olun. “Bugün çok mutluydum, anneme gittim onun iyi olduğunu gördüm��? gibi.
((24-30 AY )
Önce sizle birlikte sıraya girmeyi öğrensin. Yaşıtlarına kıyasla anneyle olan diyalogla bu davranış daha iyi geliştirilir. Mesela öğle yemeği için hazırladığınız tostu sırasıyla ısırın. (Bir siz, bir çocuk) Banyodayken sırayla birbirinizi ıslatın. Hep çocuk ilk olmasın. Sırayı devamlı değiştirin. Örneğin, bu sabah ilk bloğu sen koydun şimdi sıra bende gibi. Yaşıtlarıyla yaparken süre tutabilirsiniz. 5 dak. bir çocuk 5 dak. diğeri oyuncakla oynayabilir.
Birkaç arkadaşlarıyla birlikte sıra alınarak yapılan oyunlardan oynayın. Örneğin, kutu kutu perse veya saklambaç oyunu gibi.
Bu dönemde çocukların belirli ve sürekli düzenlerinin olması önemlidir. Çocukların kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini sağlar. Değişimden rahatsızlık duyarlar. Örneğin, her gün yatmadan önce kitap okunan çocuğa eğer o gün misafirler olduğu için kitap okunmadığında çok rahatsız olur. Bu nedenle düzende bir değişiklik olacaksa çocuğa önceden haber verilmelidir ve mümkünse telafi edilmeye çalışılmalıdır.
(60-69 AY )
Cinsel kimlik anne-baba tutum, önyargı ve davranışlarıyla, toplumun tutumundan etkilenerek gelişir.
Cinsiyetleri ne olursa olsun kız ve erkekler benzer yetenek ve davranışlara sahiptirler. Her ikisi de sevecen, zeki, atak, bağımsız olma potansiyeline sahiptir. Çocukların olumlu kadın ve erkek rol modellerine ihtiyaçları vardır. Her iki cinsten de pozitif değerler öğrenirler.
Önyargıların olması beklentileri sınırlar. Kız ve erkeklerin farklı olduğuna dair yanlış fikirleri destekler. Bu nedenle beklentilerimizde (örneğin, “erkekler ağlamaz��?, “erkekler masa kurmaz��? gibi), eğitim olanaklarında ( “erkekleri okutma��?, “kızları okutmama��? gibi) veya oyuncak seçiminde ( “kızlara bebek��?; “erkeklere araba gibi��?) cinsiyetler arası ayrım yapmayalım.
Bu dönemde cinsiyetleriyle ilgili sorular sorduklarında yaşına uygun ve açıklayıcı cevaplar verin. Eleştirmeyin. Cinsel organlarıyla ilgili doğru terimler kullanın. (penis, kuku gibi)
Yaptıkları hatalı davranışları olumlu disiplin yöntemleri kullanarak düzeltmelerine olanak verin. Kullanılan olumsuz disiplin yöntemleri çocuklarda istenen değişikliğe yol açmaz hatta kişiliklerini olumsuz yönde etkiler.
Anne ve babanın çocuğa sarfettiği kötü sözler, ve uyguladığı olumsuz disiplin yöntemleri çocuğun kendinden utanmasına ve bunun sonucunda kendi algılamasına yönelik yanlış değerlendirmeler yapmasına yol açabilir. “Ben kötüyüm kimse beni sevmiyor. “ gibi. Özellikle de tuvalet eğitimi sırasında bu tür yaklaşımlar gözlenir. Bu nedenle iyi davranışlarla çocuklara örnek olmaya çalışın.
Çocuğun kendine güvenini kazanması için başarı hissini tattırın. Yaşına uygun beklentileriniz olsun. Çocuk bir şeyi başardığında, örneğin, tuvalet alışkanlığını kazandığında, onu takdir edin. Onunla gurur duyduğunuzu söyleyin.

(36-42 AY )
Bütün anne-babalar çocuklarının arkadaşlarıyla veya diğer kişilerle iyi geçinmesini isterler. Arkadaş edinmek ve sürdürmek için olumlu ilişkiler ve işbirliği yapmak gereklidir. Arkadaşlıklarda çatışmalar kaçınılmazdır. Bu çatışmaların doğru şekilde çözülmesi önemlidir. Anne-babalar da bu konuda yardımcı olabilirler. Çocukların duygularını ifade etmelerine, diğerlerinin düşüncelerini dinlemelerine, sorunu bulmalarına ve birlikte çözüm bulmalarına fırsat verilmelidir.
Arkadaşlarıyla yaratıcı oyunları oynamalarını sağlayın. Evde evcilik köşesi hazırlayın. Siz de oyunlarına sorularınızla katılın. Ne pişiriyorsun bugün bebeğine gibi.
Çocuğun paylaşmayı öğretmek için destek olun. Örneğin, herkesin kendi sahip oldukları eşyaları olduğunu öğretin. Örneğin, “O kitap arkadaşının bu kalem senin��? gibi. Kullanmak istediğinde izin alması gerektiğini öğretin. Siz de onun eşyasını kullanırken izin isteyin. Paylaşma konusunda örnek olun. Örneğin, çocuğunuz kaleminizi istediğinde verin, yaptığınız davranışın ne olduğunu çocuğa fark ettirin.
Paylaşmakta zorlandığını hissettiğinizde paylaşmanın zor olduğunu fark ettiğinizi gösterin. Örneğin, “Eminim en sevdiğin oyuncağı vermek çok zor senin için. Ama Ayşe yap bozunu vermediğin için çok üzülüyor.��? gibi. Ödünç verme ve ödünç almayı öğretin. Paylaşma davranışı gördüğünüzde takdir edin.
Drama oyunları oynarken hem sizi nasıl örnek aldıklarını görmek için hem de cinsel rollerle ilgili neleri bildiklerini öğrenmeniz için gözlem yapın. Zaman zaman oyunlarına katılın.
Kendi kendine yeten biri olmaları yönünde destekleyici olun. Daha önce zorlandıkları bir şeyi başardıklarında takdir edin. Takdiriniz zamanında ve davranışa yönelik olsun
(48-54 AY )
Süper kahramanlarla ilgili oyunlar oynayın. Şapkalar, kostümler maskeleri kullanın. Süper kahramanlarla ilgili konuşun. Varsa video seyredin. Onların gerçek olmadığını ve kavgalarının birer oyun olduğunu söyleyin. Vurmadan kırmadan kavga ediyormuş gibi yapmalarını isteyin. Filmlerdeki oyuncuların da böyle davrandıklarını söyleyin. Kostümleri çıkardıklarında kendileri olacaklarını söyleyin.
Arkadaşlarını sık sık eve davet etmelerine izin verin.
(60-66 AY )
Doğru ve doğru olmayan davranışların neler olduğunu bulmaya yönelik oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin, yerlere çöp atan biri ile ilgili bir resim gösterdiğinizde bunun doğru olup olmadığını ve neden doğru olmadığını sorabilirsiniz. Veya Futbol oynayan 3 çocuktan birinin topu diğerlerine vermediğini gösteren bir resim için neden yanlış olduğunu söylemesini isteyebilirsiniz.
Arkadaşlarıyla birlikte zaman geçireceği ortamları hazırlamaya devam edin. Çocuklar biraya geldiklerinde birlikte işbirliği gerektiren çalışmalar yapabilirler. Önce ne yapacaklarını planlarlar sonra herkes çalışır ve birlikte sonuçlandırırlar. Örneğin, kitap yapmaya karar verirler. Konusu belirlendikten sonra herkes bir sayfanın resmini yapar. Sonra da birleştirirler.
Veya birlikte bir canlandırma oyunu planlarlar. Kimin ne rolü alacağı o roldekilerin neler söyleyeceğini çalışırlar. Ne tür giysilere ihtiyaçları olacağını belirlerler.


( 6 - 9 AY )
Yabancı birini gördüğünde korkudan ağlamaya başladığında, bebeğin yanına gidip güvende hissetmesini sağladıktan sonra bu kişiyi tanıştırabilirsiniz. Böylece başkalarına da güvenilebileceğini öğrenir ve yeni kişilerden korkmanın üstesinden gelmeyi öğrenir.
Yabancı korkusu gösterdiğinde sosyal olması için zorlamayın. Kendi zaman içinde üstesinden gelecektir. Etrafınızdakilere de utangaç dönemi olduğunu ve bunu kişisel almamaları gerektiğini söyleyin. Hızla yaklaşıp sarılmak yerine çocukların bu korkularını yavaşça hareket ederek kırmayı denesinler. (Gülerek, konuşarak ve oyun oynamayı teklif ederek)
Dokunma içeren oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin, elini tutup sizin vücudunuzdaki farklı kısımlara dokunmasını sağlayın. “1,2,3 ayağıma dokun. Sarı, kırmızı saçıma dokun.” gibi. Sonra da siz onunkilere dokunun.
El sallama oyunu oynayın. Bu diğer kişilerle ilişkileri de geliştirir. Bildiği tanıdığı insanlara (anne, kardeş, büyükbaba, büyükanne) el sallamasını sağlayın.
Korku ile başa çıkabilmeleri için korkusuyla dalga geçmeyin. Duygusunu kabul edin. Örneğin, elektrik süpürgesinden korkuyorsa çalışmazken ne işe yaradığını nasıl çalıştığını anlatın, dokunmasını sağlayın. Rahatlattıktan sonra onu bir elinizle tutarak makineyi çalıştırın. Korkup korkmadığını görün, onun kapamasını isteyin.
Sizin çocuğun yaptıkları ile ilgili tepkileriniz çok önemlidir. Çocuklar bunu öğrenmeyi isterler. Anne-babanın/bakıcının yüz ifadelerinden bazı şeyleri anlamaya çalışırlar. Bebek “Ağlarsam annem ne yapacak?��?, “Oyuncağı yere atarsam ne olacak?��? gibi başkalarının duygularını ve tepkilerini merak eder. Bebeğin güvende hissetmesi önemlidir. Bu nedenle tehlikeli durumlarda bebeğin davranışını durdurmak ve açıklama yapmak gerekir. Tutarlılık, kararlılık da önemlidir. İstenmeyen davranış karşısında çok aşırı tepkiler çocuğu korkutur. Sınırları belirlemek önemlidir. Çocuktan neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği ile ilgili beklentilerinizi söyleyin. Bu dönemde sizi takip edecektir. “Hayır yapma düşersin.��? “Evet, oraya gidebilirsin.��? doğru ve yanlış davranışları gösterin.
Taklit edebilmesi için oyunlar oynayın. Örneğin hafif plastikten telefonlar koyun ulaşabileceği yerlere. Telefonu nasıl tuttuğunuzu gösterin. Sanki biriyle konuşuyormuş gibi yapın. Sonra telefonu ona verin ve kulağına tutmasını sağlayın. Telefon çalıyormuş gibi ses çıkarın. “Zırr zırr telefon sanaymış.“ deyin. Telefonla oynarken konuşun. Sonra onun kendi istediği şekilde oynamasına fırsat verin.

(9 - 12 AY )
|
|
 |
|
|
|
|